# Bölüm 2 Yarım milyon dolar

Ertesi Sabah

"Sen kimsin?"

Birden uyandım, şaşkın ve her yerim ağrıyordu. Yanımda ağır bir erkek bedeni yatıyordu---ikimiz de çıplaktık, sadece üzerimizde bir çarşaf vardı.

Utançtan derim kıpkırmızı oldu. Geceyi hatırlamaya çalışarak ve çarşafı bedenime sarmaya çalışırken buraya nasıl geldiğimi anlamaya çalıştım. Çarşafı aldığımda yatak arkadaşımın tamamen çıplak kalacağını fark edince durdum.

Derim çok sıcak ve gergin hissediyordu; bu durumdan nasıl çıkacağımı çözmeye çalışıyordum.

Kurtadam olmama rağmen çıplak erkeklerin yanında olmaya alışık değildim. İnsanlar ne düşünürse düşünsün, biz görgü kurallarına önem verirdik!

Kendi kendime sürekli "Ben senin eşinim!" dediğimi hatırlıyordum.

Sessizce yataktan kalkıp kıyafet aramaya başladım. Yabancıyı uyandırmamak için elimden gelenin en iyisini yapıyordum. Onun namusunu korumak için çarşafı almadım, kendi mahremiyetimi feda ettim: Israrla baştan çıkardığım bir adamla yüzleşmektense çıplak yakalanmayı tercih ederdim!

Kokusu her yerdeydi, her şeyde. Zengin ve erkeksi, her nefes alışımda ormanla çevriliymişim gibi hissettiriyordu, odun ve adını koyamadığım sıcak bir baharat notası. Yanına geri dönüp bir daha hiç ayrılmak istemedim.

Kurtum, Rayne, kafamda homurdandı, "Ayrılmamalıyız! O bizim eşimiz!"

Komodinin üzerindeki açık bir bavul dikkatimi çekti. İçinden beyaz bir gömlek aldım. O bana göre çok büyüktü; gömleği giydiğimde neredeyse dizlerime kadar uzanıyordu. Bir kravatı belime kemer olarak bağladım.

"Rayne, Ethan'a dönmemiz lazım! O daha sadece on dört yaşında! Ya Patrick'in alacaklıları ona gelirse?"

"Eşimiz daha önemli! Anlamıyor musun? Çok güzel kokuyor! Şimdiye kadar tanıştığımız en güçlü Alfa!"

Şokla arkamda uyuyan adama döndüm.

O bir Alfa mıydı?

Rayne kafamda daha yüksek sesle homurdandı, "Tabii ki bir Alfa! Derin bir nefes al! Onun kokusu bizi işaretlediği sürece kimse bize zarar veremez."

Bütün bir sürünün Alfası mıydı?

Bavulun yanındaki komodinin üzerinde kişisel eşyalar vardı. Cüzdanını, anahtarlarını ve para klipsini ellemeyip bıraktım. Hırsız değildim!

Altın bir kartvizitlikte "TW" harfleri vardı; içindeki kartvizitlerde hepsinin Tyler Wright, Moonrise Entertainment'tan olduğunu yazıyordu.

Wright Hanesi, Moonrise Sürüsü'nün Alfa Hanesi'ydi.

ABD'deki en büyük kurtadam sürüsüydüler; hem üye sayısı hem de kaynakları açısından. Diğer sürüleri satın alıp satabilirlerdi, banka hesaplarını bile zorlamazdı.

Her kurt onları tanırdı; Alfaları, babamdan bile daha yaşlı bir adamdı.

Yatakta yatan adamın onlarla bir şekilde akraba olduğunu düşündüm ama liderleri olmadığını bilmek bir rahatlama verdi.

Kim olduğunu kısmen bilmek, korkumu biraz hafifletti ama ellerim hala titriyordu, uyanmadan önce kaçabilmeyi umarak dua ediyordum.

Rayne ısrarla eşimizle kalmamızı söylüyordu. Onunla daha sonra iletişime geçebilmek için bir kartını aldım.

Kardeşimize gitmemiz gerekiyordu. Ethan daha bir çocuktu!

Kader eşimin gerçek, tamamen yetişkin bir Alfa olması beni endişelendirmeyi bırakmadı. Belki de Wright Hanesi'nin bir kardeş sürüsünün Alfasıydı. Moonrise Sürüsü'nün alt evleri hakkında yeterince bilgiye sahip değildim.

O uyanmadan önce gitmem gerektiğini biliyordum. Bir Alfa, birbirimizin eşi olarak doğru şekilde işaretlenene kadar gitmeme izin vermezdi. Kurt içgüdüleri, küçük kardeşim hakkında ne kadar endişelensem de onunla kalmamı isterdi.

Ethan, kendini savunamayacak kadar gençti ve babamızın onu korumayacağını biliyordum. Patrick -bana yaptıklarından sonra ona 'Baba' demeyi reddediyordum- kumar borcunu ödemek için kızını sattığında çocuklarını umursamadığını kanıtlamıştı.

Odada, adamın kişisel cep telefonundan başka bir telefon bulamadım ve telefon kilitliydi.

Koridorun boş olduğunu kontrol ettikten sonra odadan çıktım; asansörle lobi katına indim ve duvarda 'LUST' kelimesini gördüm. Ünlü bir zevk mekanında olduğumu fark edince tekrar utandım.

Asansörden indiğimde, elinde tablet tutan, siyah dar bir elbise giymiş bir kadın yanıma geldi, "Size nasıl yardımcı olabilirim?"

Ne tür 'hizmetler' sunduğunu düşünmeyi kesinlikle reddettim.

"Evet. Bana bir taksi çağırabilir misiniz lütfen?"

"Tabii ki," diye yanıtladı, ekranında bir taksi uygulamasını açarak, "Adres ne?"

Ev adresimi vermeye başladım ama sonra oraya gitmenin akıllıca olmadığını fark edince durdum.

Onun yerine en iyi arkadaşım Bella'nın adresini verdim çünkü onun ailesiyle güvende olacağımı biliyordum. Lise birinci sınıfta tanışmıştık ama Bella benim için bir arkadaştan çok bir kardeş gibiydi.

Bella'ya giderken Rayne huzursuzlandı, "Geri dönmek istiyorum! Eşimizi işaretsiz bıraktık. Ya bizi reddettiğimizi düşünürse? Ya ona ait olmaktan gurur duymadığımızı düşünürse?"

"Ya güneşin artık doğudan doğmadığını veya batıdan batmadığını düşünürse, Rayne? Üstesinden gelir. Ethan sadece bir çocuk. Onun güvende olduğundan emin olmamız gerekiyor çünkü Patrick onu korumayacak."

Rayne, eşimizi bu sefer terk etmeyi atlatır.

Eşimle birlikte olmak için hayatımızın geri kalanı var.

Ethan'ın bir hayatı olması için ona bakmamız gerekiyordu.

Kapıdan girer girmez Bella beni cep telefonumla şaşırttı.

"Okulun dışında sırt çantanla birlikte buldum. Ailemin yanına gittim ama ne yapacağımızı bilemedik ve Patrick'i aradık. O bize---"

Konuşmayı kesti ve benden uzaklaştı. Yüzündeki ifade, Patrick'in benim için endişelendiklerinde ailesine hoş bir şey söylemediğini açıkça belli ediyordu.

"Önemli değil. Teşekkür ederim, Bella. Çok teşekkür ederim."

Omuzlarımı dikleştirdim ve Ethan'ı aramak için adını açtım. Telefon sadece bir kez çaldıktan sonra açıldı.

"Ethan! Sen---"

"Araman için tam zamanı!"

Patrick'in sesi beni sessizliğe sürükledi.

"Umarım mutlusundur! Kardeşini sen kaçtıktan sonra aldılar. Onlarla bir gece kalsaydın, onlara güzel bir zaman geçirseydin, şimdi evde olurdun ve kardeşin kaybolmazdı."

"Güzel bir zaman mı?" diye tekrarladım.

Dudaklarım uyuşmuştu.

"Bir Alfa'ya kaçtığını söylediler. Tek bekar Alfa'yı bulacağını tahmin etmiştim. Annen gibi bir fahişe olduğunu biliyordum. Onunla eğlendin mi? Eğlendiğini umarım. Parayı getirmezsen kardeşini öldürecekler."

"Parayı getirmezsem mi? Onlara nasıl para bulmamı bekliyorsun?!"

Patrick hırladı, "Bu senin sorunun! Ben görevimi yaptım. Onlara seni verdim. Borç, odadan çıktığın an senin oldu! Beş yüz bin dolar. Ya parayı alırlar ya da Ethan'ı öldürürler."

O an Patrick'ten hiç kimseyi bu kadar nefret etmemiştim; Rayne içimde onun boğazını parçalamak için hırladı. O bir baba değildi. O bir adam bile değildi.

"Sen---sen omega olarak bile adlandırılmayı hak etmiyorsun! Kendi ailene yardım etmeyi reddettiğin için ölmeyi hak ediyorsun!"

"Yeni Alfa'ndan yardım iste! Adı neydi? Adını bile öğrenme zahmetine girdin mi?"

"Tyler Wright," diye çıkıştım.

"Tyler Wright mı?" Patrick neredeyse bağırıyordu, "Yalan söylüyorsun! Ne olursa olsun. Bay Tyler Wright'ı arayıp Ethan'ı geri alman için yardım iste. Wrightlar bunu karşılayabilir."

"Ethan senin oğlun!" diye bağırdım, yeni eşimi para için kullanmayı düşünmeyi bile reddederek.

"Ve başka bir tane yapabilirim! Detayları sana göndereceğim. İyi şanslar."

Daha fazla bir şey söyleyemeden kapattı ve telefonum elimde titreşmeye başladı, mesajlar gelmeye başladı.

Bella sordu, "Ethan'ı aldıklarından emin misin?"

Patrick'in gönderdiği mesajları açtım, hızla okurken içimdeki korku büyüyordu.

Son mesaj bir video klipti.

"Bir video."

Mesajı Bella'ya gösterdim; derin bir nefes aldıktan sonra telefonu aramızda tutmak için aldı. Eli benimkinden daha sabitti.

Ethan'ın bir sandalyeye bağlı olduğunu gördüğümde damarlarımda buz dolaşmaya başladı. Titreyen ellerim, kanlı yüzünü gördüğümde dondu; yüzündeki yaraları ve bantlanmış ağzını fark ettiğimde bedenim bir buz heykeline dönüştü.

Maskeli bir adam, Ethan'ın bir hafta boyunca güvende olacağını açıkladı---"Sonra size bu küçük ev filmlerinden daha fazlasını göndereceğiz. Parayı almak için bir hafta daha süreniz olacak ya da o ölecek. Bunun da videosunu alacaksınız. İki hafta, Pat. Yoksa."

Mesaj kesildi ve birbirimize bakakaldık, ikimiz de korkudan donmuş halde konuşamıyorduk.

Bella'nın ailesi eve geldiğinde ikimiz de ağlıyorduk. Ne olduğunu sordular ve cevap vermek için tüm gücümü topladım.

"Yarım milyon dolar bulmam gerekiyor yoksa kardeşim Ethan ölecek!"