Beta Lucas

Lucas, büyük salonun ortasında alfa Lucifer'in yanında duruyordu. 1.95 boyunda, geniş omuzlu, kaslı ve adeta ölümlük bir vücuda sahipti. Saçları koyuydu ve birkaç günlük sakalı yüzüne ayrı bir çekicilik katıyordu. Varlığı ve çekiciliğiyle adeta büyülüyordu, nereye gitse dişi kurtlar ayaklarına kapanıyordu. Evet, yıllar içinde onlarca dişi kurtla birlikte olmuştu ama aklının bir köşesinde hep eşini bekliyordu.

Her gün onu düşünüyordu, bir gün karşılaşacaklarını umuyordu. Şimdi 28 yaşındaydı ve alfa'sının eşli ve mutlu olması onu daha da kararlı ve umutlu yapıyordu.

“Nasılsın dostum?” diye sordu Lucifer, Lucas'a.

Lucifer, 2.05 boyundaydı ve adeta tanrılar tarafından yontulmuş gibiydi. Altı yıldır alfa'ydı, babası öldüğünden beri. Lucas, onun yanında duruyordu, en genç beta'lardan biriydi. Savaş alanında yenilmez ve korkutucuydu. 18 yaşından beri Luna'sı Layla ile eşti. Layla, güzel, nazik ve güçlü bir Luna'ydı. Lucas'ın eşinde aradığı her şeydi.

“Pek bir şey yok Lucifer,” diye yanıtladı Lucas.

“Sadece eşimi bulmayı umuyorum, sis gelmeden önce.”

“Onu hiç bulamayacakmışım gibi hissediyorum. Yanlış anlama, burada oldukça çekici dişi kurtlar var ama bu sadece seks, artık bunu istemiyorum, aşk istiyorum.”

Lucas iç çekti.

“Onu bulacaksın, sen benim beta'msın, onu bulmayı herkesten çok hak ediyorsun.”

“Hadi, bir şeyler yiyelim de ofiste sürü işleriyle uğraşmadan önce biraz dinlenelim. Ofiste oturup antlaşmaları düzenlemek ve herkesin mutlu olduğundan emin olmak sıkıcı oluyor bazen.”

“Yakında diğer sürülerin liderleri yıllık balo için gelecek. Belki o da onlarla birlikte gelir? Neyse ki bu, sis gelmeden bir hafta önce olacak, üç gün sonra.”

Lucas ve Lucifer mutfağa doğru yürürken, kurtlar onların yolundan çekildi. Lucifer, ne zaman fırsat bulsa Lucas ile daha rahat bir ortamda yemek yemeyi severdi. Alfa olmayı seviyor ve bu rolü büyük bir gururla üstleniyordu ama bazen herkesin uzağında mutfakta oturup yemek yemek hoşuna gidiyordu.

Steak sandviçlerine dalmışken, Layla içeri girdi. Lucifer onu her gördüğünde olduğu gibi nefesi kesildi. Layla'nın güzelliği başkalarıyla kıyaslanamazdı, kendisinin ne kadar güzel olduğunun farkında bile değildi. Lucifer'in kucağına oturdu ve onu nazikçe öptü, ağzını açarak dilinin keşfetmesine izin verdi.

“Ah dostum, yapma lütfen,” diye patladı Lucas.

“Sus Lucas,” diye fısıldadı Layla, nazik bir sesle. “Bunu daha önce de gördün, hatta daha fazlasını da hatırlarsan,” dedi ve güldü.

Lucifer, Layla'nın yüzünü okşayarak, “Layla, şimdi uslu ol. Zavallı Lucas eşini arıyor,” dedi.

“Tamam, özür dilerim Lucas. Sis geliyor ama balo var, belki o da orada olur. Belki zaten buradadır?”

Lucas, Layla'nın başına bir çilek fırlatarak cevap verdi, bu hareketi Lucifer'den düşük bir hırlama ile karşılandı.

Lucas ellerini kaldırarak geri çekildi. “Hey dostum, sadece şaka yapıyordum. Layla, ona söyle,” dedi, sandalyede geri çekilirken.

Layla, Lucifer'in boynuna sarıldı ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Lucifer'in yüzü aydınlandı ve büyük bir gülümseme belirdi. Ne söylediyse işe yaradı, çok şükür. Lucifer'ın günün geri kalanında beni dövmeye çalışmasını istemiyordum.

“Hadi bu balo işini halledelim ve umalım ki bu yıl o da orada olacak.”