Bölüm 6 Boşanma Başvurusu

James başını salladı, "Ona bir statü vermek istiyorum."

Jessica afallamıştı. Bu nasıl olabilirdi? James ile iki yıldır evliydi ve hakkında hiç dedikodu duymamıştı.

Bir kadın nereden çıkmıştı da James'i onu boşamaya ikna etmişti?

"Birbirinizi uzun zamandır mı tanıyorsunuz?" Jessica hem isteksiz hem de meraklıydı. Kim James'i etkileyip ona aşık edebilmişti?

Ne tür bir kadın, Jessica'nın büyük çaba sarf ederek koruduğu evliliği kolayca yıkabilirdi?

"Dün, bir kere tanıştık," James'in gözleri hafifçe kısıldı, dünkü kadını hatırlarken. Onu düşündüğünde kalbi hızlandı. O, James'in ilk kadınıydı ve ne olursa olsun onu bulup sorumluluğunu alacaktı.

Jessica, James'in cevabıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.

'Bir kere!' İki yıllık gençliği, James'in sadece bir kere gördüğü bir kadına kaybetmişti.

"Granda'ya anlat. Onunla ilgili bir sorun yaşamasını istemiyorum," James boşanma konusunu, akşam yemeğinde ne yiyeceklerini tartışıyormuş gibi rahat bir tavırla açtı.

Jessica, iki yıldır evli olmasına rağmen James tarafından hiç bu kadar önemsenmemişti. James, başka bir kadına yasal bir statü vermek istiyordu.

Jessica'nın gözleri bu anda yanmaya ve acımaya başladı. Gözyaşlarını tutmak için çok çabaladı.

Uzun bir süre sonra derin bir nefes aldı ve "Bana bir soru cevaplayabilir misin?" dedi.

"Sor bakalım," James'in gözleri derindi, hiçbir duygu belirtisi göstermiyordu.

Jessica ona baktı, sesi titriyordu, "Bana karşı hiç, en ufak bir duygu besledin mi?"

James soğuk ve küçümseyici bir şekilde Jessica'ya, "Kesinlikle hayır!" dedi.

Bunu söyledikten sonra ana yatak odasından tereddütsüz ayrıldı.

Jessica etrafında bir soğukluk hissetti.

Açıkça sıcak bir yaz günüydü, ama neden üşüyordu?

Jessica'nın zihni bulanıktı. Evliliklerinin er ya da geç böyle sona ereceğini biliyordu.

Ama bu gün gerçekten geldiğinde, dayanamayacağını ve boşanmak istemediğini fark etti.

Villa yine sadece Jessica'ya kaldı.

John her zaman uzakta çalışıyordu. James onu boşamak istiyordu ve Joan ile Pearl onun ölmesini diliyordu.

Görünüşe göre güvenebileceği tek kişi en yakın arkadaşıydı.

Neredeyse hiç ailesi veya sevgilisi yoktu.

Jessica telefonunu çıkardı ve en yakın arkadaşının numarasını çevirdi.

"Lily Stewart, işten çıktın mı? Ben... Ben..."

Jessica'nın sesi boğuldu ve kendini ifade edemedi.

Lily bir terslik olduğunu hissetti ve mahcup bir şekilde, "Jessica, ne oldu? Bara mı gelmek istiyorsun? Sana birkaç yakışıklı bulurum," dedi.

Lily, Jessica'nın çocukluk arkadaşıydı. Jessica ne zaman sorun yaşasa, Lily hep yanındaydı. Jessica aşk yüzünden sıkıntı yaşadığında, Lily hep ona, "Erkekleri hızlı değiştirirsen, zarar değil, sadece aşk olur," derdi.

Evlendikten sonra, Jessica nadiren Lily ile iletişim kurdu çünkü Kelly ailesinin itibarını düşünmek zorundaydı ve Lily ile eğlenemezdi.

Zaten James onu boşayacaktı, Kelly ailesinin itibarını neden umursasındı ki?

"Tamam," dedi Jessica ve hemen yola çıktı.

Jessica, nadiren kullandığı gümüş bir Porsche ile yola çıktı.

Varır varmaz, Lily onu el sallayarak karşıladı.